13 Ağustos 2010 Cuma

Sanal Yetişen Bir Nesil...

düşünmeyen , sorgulamayan , düşünse bile düşündüklerini dile getiremeyen ve yazıya yede eleştiriye dökemeyen bir nesil...


yazılarımı zaman zaman internet cafelerden yazmak zorunda kalabiliyorum... bazen ihmalkarlığımdan netbookumun pili bitmiş olabiliyor , yada ne bileyim aklıma gelenleri hemen kaleme yada klavyeye dökmek istiyorum... soluğu klimalı bir internet kafede alıyorum...

en ufağından en liselisine , çeşitli yaş gruplarında onlarca yüzlerce genç arkadaşımla karşılaşıyorum buralarda... belli bir süre oyuna benim de bir itirazım yok ama yok artık olmaz böyle birşey...

bazen üst üste aynı kafede nete girmem yada oturup demli bir çay molası vermem gerekiyor... sabahtan akşama kadar aynı gençleri sanki oranın tapulu malı olmuşlarcasına internet kafeye yapışmış olarak buluyorum... içim acıyor , manzara canımı acıtıyor...


bilgi sahibi olmak için yada arkadaşlarıyla merhabalaşmak için değil , internetsiz yada oyunsuz yapamadıkları yani bir nevi bağımlısı oldukları için oradalar hep...


ben de günde aralıklarla 2-3 saat çeşitli vesilelerle internette kalıyorum... bazen 3-4 saati bulabiliyor da... ama yaşantım olması gerektiği gibi akıp gidiyor... işim ,eşim ,sevgili oğlum , tatil ve benzeri hayat meşkalelerimi ihmal etmeden kullanıyorum sanal dünyayı...

ama daha hayatlarının baharında , gelecekle ilgili hiçbirşey inşa edememiş bu taptaze insanların sadece sanal dünyada var olabildiklerini düşündükçe , korku ütopyası olarak tasarlanan orwelvari yada terminatörümsü veya ne bileyim matrix benzeri manzaraların çoktan bizleri ele geçirdiğine ikna oluyorum...


inanın farmville diye bir oyun var , adını hep duyuyorum... sanırım facebookta... belki yoğunluktan , belki de oyun yerine başka kaygılarım olduğundan elimi atıp da nedir ne değildir diye başına oturup denme şansım olmadı...

ki o kadar yakınıma kadar girmiş olmasına rağmen... her halde diyorum , bir de oyun dünyasına el atsam , eşimden oğlumdan ayrılmam ve işte emekliliğimi ilan etmem gerekecek...


şuan kafede benzer kaygılarla kaleme aldım yazımı... sağım solum oyun ve internet bağımlılarıyla sarılmış durumda... geleli daha 15 dakika kadar oldu... ama onların saatlerdir burada koltuklarına çakılı halde oturduklarına eminim... arada durup onları seyretsem de , hey abi ne bakıyorsun diyecek halleri bile yok... öylece kopup gitmişler yaşadığımız gerçek dünyadan...

umudum bilinçli , ne yaptığının , nerden gelip nereye gittiğinin daha bir farkında olan bir gençliğin yetişmesi... en azından sanal dünyayı hayatının her kademesinde en yüksek verimle kullanmaya çalışan benim gibi bilinçli bireylerin çocuklarını bu yönde yetiştireceğine eminim...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder