26 Temmuz 2010 Pazartesi

VUVUZELA VE AFRİKA MÜZİĞİ GERÇEĞİ

Vuvuzela
Vuvuzela
 
2010 Dünya Kupası ile birlikte sadece kulağımızın değil , ruhumuzun bile en mahrem bölgelerini tahrip eden vuvuzela gerçeği ile birdenbire yüzleşmek zorunda kaldık... Böylece en bilgilimizden tutun da en cahilimize kadar herkeste bir Afrika Müziği eleştirisi , daha doğru bir deyimle Afrika Müziğini acımasızca eleştirme modası belirdi... Bu küçümseme ve hor görmelerden çok fazla rahatsızlık duydum.. Afrika Müziği sadece vuvuzeladan ibaret değil ve spikerlerin aşağılamalarına kadar varan bu eleştiriler haklı temellere dayanmıyor....
Didgeridoo
Didgeridoo

Çok eski bir gelenekten güç alan Afrika Müziği otantik müzik aletleriyle benzersiz ve mistik derinlikleri özünde barındırıyor... Bu eşsiz parçalardan en ilgi çekici olanı Didgeridoo diye bilinen alettir ve çıkardığı melodi yüzünden batı dünyasında bu adla bilinir
Djembe
Djembe
 
Kudu horn diye bilinen kudu türü bir geyiğin boynuzlarından yapılan kornolarda Afrika Müziği yaratıcılığının en güzel örneklerini oluşturur.
Yana getirilen bambu ağaçlarının içinin oyulmasıyla oluşturulan nyanga pan fülütleri de zengin Afrika müzik çalgılarının en ilginç olan türlerindendir…
akadinda
akadinda
kudu
kudu
Nyanga pan fülütleri
Nyanga pan fülütleri

1920 li yıllardan 1980 lerin ortalarına kadar onar yıllık dönemler içinde Afrika Müziği aşamalar kaydederek gelişmiş ve diğer kıtalara yolladığı umut ve hayallerle dolu göçmenleriyle tüm dünyanın müzik endüstrisinin geleceğine yön vermeyi başarmıştır.. Afrika ‘nın bu müzik aşamaları karşımıza “marabi” “Africa caz” Zulu “Kwela” Bubblegum türleri olarak çıkmaktadır…
Afrikalı bir aile...
Afrikalı bir aile...

Sonuç olarak , ancak 2010 Dünya Kupası ve kulak ile ruh düşmanı vuvuzelalar sayesinde hatırlayabildiğimiz Afrika kültürüne - özelinde Afrika Müziğine - aklımıza ve ağzımıza geleni söylemeden önce bir kaç kere daha düşünelim istiyorum... Her kulvarda ve koşulda kaybedenleri oynayan Afrika kıtasına ve tüm fakirliklerine rağmen ruhlarındaki zenginlik timsali neşeyi hiç bir zaman kaybetmeyen bütün Afrika halklarına selam olsun....
Sevgi ve Saygılarımla..... FIRAT ÖÇAL 

BELKİ KAYBEDEN GANA AMA KAYBETMEK AFRİKA ' NIN KADERİ Mİ

Güney Afrika ‘ da yapılan 2010 Dünya Kupası ile sadece futbola değil , bir süredir üzerinde düşünmeye ara verdiğim yada bile bile ihmal ettiğim konulara da kafa yorma fırsatı buldum… Bunların en önemlilerinden biri , ilk delikanlılık yıllarımdan beri dikkatimi çeken ve televizyonda her görüşümde içimi sızlatan açlık , sefalet ve yaralanama yada ölüm olayları içinde çırpınmakta olan Afrika uluslarının makus kara talihleriydi..

Gana ‘ nın çeyrek finalde 120. dakikada atamadığı direkten dönen o penaltıyla tarih tekerrür etmiş , bir kere daha Afrika ‘ nın makus kara talihi de direklere takılmış ve kaybeden yine onlar olmuştu… Oysa kendi yaşantımın hay huyu içinde göz ardı ettiğim bu yaşlı kıta , bir zamanlar ne kadar da çok canımı acıtmıştı.. Dünyaya şimdiki zamandan çok daha masum gözlerle baktığım o ilk yıllarımda bir korku yada gerilim filminin istenmeyen sahnelerine gözümü kapattığım gibi kapatmışım daha hayat dolu şeyler görmek isteyen çömez gözlerimi… Şimdi çok daha iyi anlayabiliyorum bunu.

Ama sanırım tüm dünya da Afrika ‘ya baktığında , görmesi gereken şeyleri görmek yerine , kendilerince çözüm yolu olabileceklerini düşündükleri gözlüklerle bakarak , ilgileniyormuş gibi davranmışlar… Çünkü günümüz itibariyle , Afrika kıtasının kaderi fazla değişmemiş.. Neredeyse değişen hiçbirşey yok … Ünlü pop yıldızlarının öncülük ettiği yardım kampanyalarının kalıcı etkisi olmadığı gibi , belki de umutlar daha da körelmiş durumda …

Kıtanın en önemli aydınları bile paraya ve maddi yardımlara değil , vatandaşlarının demokratik haklarını savunacak , onları iki ateş arasında bırakmayarak insanca yaşamalarına fırsat tanıyacak ve yaşatamazlarsa hesap soracak hükümetlere ihtiyaçları olduğunu savunuyor… Zambiyalı yazar Dambisa Mayo Afrika ‘nın daha fazla değil daha az yardıma ihtiyacı olduğunu , yapılan bu yardımların Afrika ‘ yı daha bağımlı hale getirdiğini belirtiyor.. O ‘ na göre herhangi bir koşula bağlı olmadan hazır olan bu paralar , yardım sanayisinin iplerini ellerinde tutanların muhteşem hayatlarını olduğu gibi sürdürmelerine ve halklarını sömürmeye devam etmelerine yarıyor..

Bana göre de Afrika ‘nın kendi ayakları üzerinde duramamasının nedeni maddi anlamdaki yetersizlikleri yada para sıkıntısı değil , yapılan yardımların hem hükümetleri hem da halkları kendi yeteneklerini ve kaynaklarını görmezden gelmelerine sebep olmasıdır… Onları çözüm üretmekten alıkoyması , taşın altına ellerini sokmaktan men etmesidir.. Yapmak istemedikleri tüm zor ve pis işleri yardım kurumlarına havale eden hükümetler ve yöneticiler , bu vicdansızca duruşu yardımlar devam ettiği sürece halklarına karşı sergilemeye devam edecekler…

Dünya Kupası ile birlikte bütün bu olup biteni bir kere daha düşünme fırsatı buldum.. Aklım dönüp dolaşıp Gana ‘nın o 120. Dakikadaki penaltı atışına takıldı.. Belki sadece o maç için kaybeden Gana ‘ ydı.. Tutunamayan kaderine küs , yaşamın ağlayan yüzlerinden biri daha… Ya sadece bununla kara kabus sona ermeyecekse?? Ya artık her şekilde kaybetmek yorgun ve ihtiyar kıta Afrika ‘ nın kaderiyse??

VUVUZELAYA KESİN ÇARE !!!

 Siz de vuvuzelazedelerden misiniz ? Yakında Türk stadlarında da duymaya başlayacağımız o kahredici vızıltıdan bir şekilde kurtulmak mı istiyorsunuz ? Maçlarınızı bilgisayar üzerinden analog yada dijital tv kartlarıyla mı takip ediyorsunuz? O zaman size bir müjdeli bir haberim var!!! Uygulamanın adı : Devuvuzelator !!!! Bilgisayarınıza ücretsiz olarak indirebileceğiniz bu uygulama ile vuvuzela eziyetine dur diyebiliyorsunuz... Stardocks ve Centre for Digital Music ortaklığı içerisinde geliştirilen bu program sayesinde hoparlörden çıkan sesin içerisinden vuvuzela'nın frekansını eleyebiliyorsunuz... İşte size hayat kurtaran link.

http://www.stardock.com/labs/devuvuzelator/

Bir hayır duası edersiniz artık.. Sevgi ve Saygılarımla ... FIRAT ÖÇAL